Büyükada Hikayeleri 7

Büyükada Hikayeleri 7Geçen hafta beni Büyükada çağırıyor demiştim… Davete icab ettim. Bostancı’dan motorla adaya geçtim. Bu cümle içimi acıtıyor zira vapurla geçtim demeyi ne çok isterdim. Şehir hatları vapurları adalılar için çok şey ifade eder. İçinde olmak ayrı keyiftir, olanca zerafetiyle denizde seyir halindeyken onları evlerimizden ya da heyecanla yolcu beklediğimiz iskeleye yanaşırken seyretmek ayrı…

Bir yerlerde okumuştum; Orhan Pamuk, her şehrin kendine has bir sesi olduğunu söylüyor, İstanbul’da da bu sesin vapurların halat sesleri olduğunu ekliyordu. Lütfen bu halat sesini şehrimizden çalmasınlar…

Ada’ya çıkışla beraber tatlı bir telaş oluyor. Vapur seferleri azaldı ama bakalım başka şeyler yerli yerinde mi?

Önce ev sonra çarşı derken özlenen yüzler ve ada kokusuyla kavuşmanın mutluluğu var içimde. Evlerin içini bilemem ama Büyükada sessiz sakin kadim bir dost gibi nasıl bıraktıysak öyle artık hepimizi bekliyor…

Bahçe gülleri elimde, ada erikleri ve pek tabii Büyükada Fırınının lezzetleriyle adadan ayrılıyorum. Deniz kokan bu güzel beldede deniz kokan sofralar kurmak için can atıyorum.

2 Responses to Büyükada Hikayeleri 7

  1. Neslihan 23/05/2014 at 13:10 #

    Merhaba Selin Hanım :)

    Seneler önce sizin ” Büyükada Yemekleri” isimli kitabınızı almıştım.Çocukluğum adalarda geçti.Yelkenlimizle gelir 15 yıl önceki adaların turkuaz sularında keyifli yazlar geçirirdik…
    Büyükada Yemekleri kitabınızı gerek güzel tarifleriniz gerekse pek samimi bir dille yazmış olduğunuz yazılarınız sayesine çok sevdim.
    Sonra, zaman çok hızlı bir şekilde geçti,ben de evde iki bebeğimi büyütürken gün içinde yaşadıklarımı ve yaşam hakkında kendime yaptığım samimi itirafları tarifsiz bir kaleme alma isteğiyle ortaya çıkan blog hikayem başladı.
    Yazarken anladım ki insanın düşündüğünü ifade etmesi kadar değerli bir şey yok gibi..
    Bir zamanlar hoş bir tesadüf sayesinde bekarlığımda kitaplığımda evlendikten sonra da mutfağımdaki kitaplarım arasındaki özel bir yere sahip o hoş kitabın yazarına, bir sosyal paylaşım sitesinde tesadüfen denk gelmişsem, bir merhaba demeli yıllar sonra yeniden…

    Çok keyifli bir blog olmuş,kaleminize sağlık…

    Ben de sizi bir yere davet edebilir miyim?
    :)

    http://delikizinevi.blogspot.com

    ve bir de bebekodalarının duvarlarına çizdiğim resimleri paylaştığım

    http://beyazbavul.blogspot.com isimli bloglarıma beklerim.

    sevgiler …

    Neslihan TAYLER

    • Selin Kutucular 13/06/2014 at 11:47 #

      Neslihan Hanım;

      Ne kadar yaratıcısınız!

      Yazmak çok güzel bir duygu…Teknoloji en büyük teşekkürü belki de bunun için hakediyor…Bizleri yazılarımızla birleştiriyor.

      İyi ki varsınız…Bebekleri (ne kadar büyüdüler bilemiyorum ama ) öpüyorum…

Bir Cevap Yazın